ÇevreGündemSon 24 SaatTüm Haberler

Ağaoğlu’ndan bilirkişi raporuna rağmen “doğa zarar görmeyecek” açıklaması

Ağaoğlu’nun Milas’ın cennet koylarından Mandalya körfezinde yapmak istediği 30 bin kişilik tatil köyü projesine karşı yükselen tepkiler sonrası Ağaoğlu Şirketler Grubu’ndan açıklama geldi. Açıklamada doğaya zarar verilmeyeceği savunuldu ancak geçtiğimiz günlerde hazırlanan bilirkişi raporunda “projenin yapılması durumunda Tuzla sulak alanının yok olacağı” belirtilmişti.

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Boğaziçi Mahallesi’nde Ağaoğlu – Net Holding ortaklığı ile yapılması planlanan 30 bin kişilik tatil köyü projesine tepkiler sürerken Ağaoğlu Şirketler Grubu’ndan açıklama geldi. Açıklamada doğanın zarar görmeyeceği savundular. Fakat projeye karşı açılan dava kapsamında bölgede inceleme yapan uzmanların hazırladığı ve mahkemeye sunduğu bilirkişi raporu proje için tam tersini söylüyor.

Amacımız Türkiye’de örneği az olan bir yerleşke yapmak

Açıklama şöyle:

“Milas-Bodrum Havalimanı’nın hemen altında yer alan “Muğla- Milas Turizm Yerleşkesi” projemiz ile ilgili açıklama yapma gereği duyulmuştur, denilerek başlanılan açıklamada “Amacımız Muğla – Milas Turizm Yerleşkesi projesini Türkiye’de örneği az bulunan bir şekilde tamamen sürdürülebilirlik anlayışıyla ve günün koşullarına ve beklentilerine uygun olarak hayata geçirmektir. Çevresel ve toplumsal hassasiyetlerimiz, çocuklarımıza daha güzel bir gelecek bırakma gayemiz ve uluslararası standartlar çerçevesinde projemizin geliştirme süreci devam etmektedir.  Bu bağlamda eksik ve doğru olmayan bilgilerle sürece verilmeye çalışılan zararı yakından takip etmekteyiz. Doğru bilgilere dayanmayan iddialar ile ilgili verilecek en güzel cevabın projenin kendisi olacağına inancımız tamdır. Bu kapsamda son dönemde tekrar gündeme gelen ve henüz hazırlıkları devam eden projemiz ile ilgili birkaç önemli maddeyi kamuoyunun bilgi eksikliğini gidermek açısından tekrar paylaşmak isteriz

Ağaoğlu grubu proje kapsamında kendi belirledikleri uzmanlarla 2 senelik bilimsel çalışma yaptıklarını ve sonucunda Ekosistem Değerlendirme Raporu hazırladıklarını aktardı. Projenin “Türkiye’nin büyük değerde yeşil alan altyapısı hazır tek projesi” olduğunu ileri sürdüler.

“Su ihtiyacı denizden karşılanacak” iddiası

Açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi: “Gelişmiş ülkelerde ve tüm büyük yatırımlarda olduğu gibi son teknoloji deniz suyu derin deşarj yönetimi ile arıtılarak kullanım suyu elde edilecek ve kullanılan atık su tekrar arıtılarak yeşil alanların da sulanması sağlanacaktır. Atıksu arıtma membran teknolojileri projemizin temel girdilerinden olacaktır. Yer altı ve yer üstü suları korunurken proje, su kaynağını denizden sağlayacaktır.DSİ’den habersiz gölet ya da baraj yapıldığı yönündeki iddialar ise yine yanlış ve eksik bilgilendirmenin bir sonucudur. Halihazırda proje alanında teknik anlamda “baraj” tanımına uyan bir yapı bulunmamaktadır. 1/1000 Uygulama İmar planında, söz konusu rekreasyon parseli “özel spor alanı ve sulama ve rekreasyon amaçlı gölet” olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla; rekreasyon parselindeki gölet imar planı gereğince, planda yer alan tanımlara uygun biçimde yapılmıştır. Diğer küçük göletler ise golf alanı içerisinde ve golf sahasının oyun unsurları olarak tasarlanmış olmakla birlikte projenin sulama suyu depolamasına katkıda bulunacaklardır” denildi.

Akarsu kaynağı bulunmamaktadır

Yazılı basın açıklamasında “Ayrıca proje alanı içerisinde herhangi bir akar su kaynağı da bulunmamaktadır. Bu durum resmî kurumlarca da tespit ve teyit edilmiştir. Proje alanında sadece mevsimsel yağışlara göre işlev kazanan kuru dere yatakları vardır. Proje tasarımında bu kuru dere yatakları park ve rekreasyon parsellerinde korunmuş ve peyzaj unsurları olarak değerlendirdik.Kuru dere yataklarının yağış olduğunda sulak alanı beslemesinde bir engel yoktur. Bölge ayrıca yeraltı suyu kullanımına da kapalıdır.” ifadeleri yer aldı. Bodrum Belediye Başkanı ise dün proje nedeni ile bölgenin su kaynaklarının yönünü değiştiğini açıklamıştı.

Projede oturum alanı yüzde 10’u geçmeyecek

Açıklama “Yaklaşık 40 senedir imar planı bulunan arazimizde oturum alanının yüzde 10’u dahi geçmeyeceğini tekrar belirtmek isteriz. Arazinin geri kalan yüzde 90’lık kısmı ise yeşil alan, bölge halkı ile geliştirilecek akıllı tarım alanları, peyzaj alanları, spor alanları, kültür ve sanat alanları ve çocuk oyun alanları olarak planlanmaktadır. Projenin bu denli büyük bir alanda oldukça yaygın alanda tasarlanan mimarisi ve kendi altyapısı bölgeye yük değil aksine fayda sağlayacaktır. Özetle hem bölgeye hem ülkemize hem de turizme büyük katkı sağlayacak projemizin, yasalar çerçevesinde ve büyük bir özenle hazırlandığını ifade etmek isteriz. Projemiz özelinde, marka ve kurum imajına zarar veren ve süreci manipüle etmeye yönelik; açıklama, eksik ve yanlış bilgilendirme karşısında tüm yasal haklarımız saklı kalmak üzere bu açıklamayı yapmayı bir mecburiyet saydığımızı değerli kamuoyuna belirtmek isteriz” sözleri ile tamamlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir