KadınManşet - YanSon 24 Saat

Murat Aslan 27 yıl önce beyaz Torosla kaçırılarak öldürüldü

Cumartesi Anneleri, 846’ıncı haftalarında 27 yıl önce beyaz Torosla kaçırılarak gözaltında kaybedilen Murat Aslan’ın faillerini sordu. Yapılan açıklamada“Bir gün mutlaka bütün bu suçluları yargı önüne çıkaracağız, adil bir şekilde hesap soracağız” denildi.

Kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle 846 haftadır eylemlerini sürdüren Cumartesi Anneleri, bu hafta, Diyarbakır’da 25 yaşında iken 10 Haziran 1994 tarihinde elektrik faturası yatırmak üzere evden ayrıldığı sırada zorla beyaz Toros’la kaçırıldıktan sonra öldürülen Murat Aslan’ın failleri soruldu.

JİTEM itirafçısı Aygan’ın ifadesiyle mezarı bulunmuştu

Açıklamada ilk olarak söz alan Murat Aslan’ın kardeşi Fatma Aslan, abisinin arkadaşlarının yanından zorla kaçırıldığını hatırlatarak, uzun bir süre bu konuda bir bilgiye ulaşamadıklarını anlattı. Olaydan 10 yıl sonra JİTEM itirafçısı Abdulkadir Aygan’ın basına JİTEM’in işlediği cinayetlerini anlattığını hatırlatan Aslan, işlenen cinayetlerden bir tanesinin ise ağabeyine ait olduğunu dile getirdi. İtiraflarla birlikte mezarının bulunduğunu söyleyen Aslan, yapılan testler sonucunda mezarın ağabeyine ait olduğunun anlaşıldığını belirtti. Bu süreçten sonra hukuki yollara başvurduklarını söyleyen Aslan, “Davamız 2014 yılında AİHM tarafından reddedildi. Abimin cinayetinin şöyle bir özelliği vardı. Devlet eliyle işlenen ve ispatlanan ilk cinayetti. Buna rağmen davamız reddedildi” diye ifade etti.

Hukuksal mücadelelerinin arkasında olduklarının altını çizen Aslan, “Umarım biz hayatta iken, bize bu acıyı çektirenler adil bir yargı önünde yargılanır. Umarım dünyanın hiçbir yerindeki bir anne evladının acısını yaşamaz. Hiçbir anne kaybettirilen evladını aramak zorunda kalmaz. Biz Cumartesi Anneleri’nin yanındayız. Onların acısı acımızdır. Umarım bir an önce faile meçhul kalmış bu cinayetler açığa çıkar” diye belirtti.

Tanrıkulu: Bir gün mutlaka yargı önüne çıkaracağız

Diyarbakır Baro Başkanlığı yaparken Aslan’ın dosyasını takip eden Sezgin Tanrıkulu, Aslan’ın ailesinin onlarca kez kendisi ile görüştüğünü anlattı. İtiraflardan sonra yapılan araştırmalar sonucunda mezar yerinin bulunduğunu söyleyen Tanrıkulu, “Annesi bitmeyen yasına artık bir son verdi. Ve artık bir mezar yeri vardı” ifadelerini kullandı.

İnsanlığa karşı olan bu suçların cezasız kalmayacağının altını çizen Tanrıkulu, “Sorumlular yargılanmadı, yargılananlar ise beraat etti. Bir gün mutlaka bütün bu suçluları yargı önüne çıkaracağız, adil bir şekilde hesap soracağız” dedi.

10 yıl mücadele ettiler, itiraf sonrası buldular

846’ıncı haftanın basın metnini Eren Ertin gerçekleştirdi. Ertin, kayıpların fail ve sorumlularını yargılamak ve cezalandırmakla yükümlü olan devletin failleri cezasızlık zırhıyla koruduğuna işaret etti. “Bu yüzden ne kayıplarımıza ne de adalete ulaşmamız mümkün olmuyor” diye ekledi. Bu hafta tüm girişimlere rağmen sonuçsuz bırakılan Murat Aslan için adalet istediklerinin söyledi.

Baba İzzettin Aslan’ın oğlunun kaçırıldığını kendisine gelen bir telefon aracılığıyla öğrendiğini belirtti. Ertin, baba Aslan’ın olay yerine giderek esnaflarla görüştüğünü ve bunun sonucunda oğlunun ellerinde telsiz bulunan ve kendilerini polis olarak tanıtan dört kişi tarafından zorla götürüldüğü bilgisine ulaştığını anlattı. Baba Aslan’ın ilgili kurumlara başvurmasına rağmen oğluna ilişkin bir bilgiye ulaşamadığını hatırlatan Ertin, Aslan’ın izine 10 yıl sonra JİTEM itirafçısı Abdülkadir Aygan’ın ifadeleri sonucunda ulaşıldığını dile getirdi. İtiraflardan yola çıkan baba Aslan ve İHD’nin Aygan’ın tarif edilen bölgede araştırmalar yaptıklarını söyleyen Ertin, köyde yapılan görüşmelerde olayın doğruluğunun kanıtlandığını ifade etti. 19 Nisan 2004 günü mezarın açıldığını ve toprağın yaklaşık 15 santimetre altında yanık izlerini taşıyan kemiklere ulaşıldığını dile getiren Ertin, yapılan testler sonucunda kemiklerin Murat Aslan’a ait olduğunun kesinleştiğini söyledi.

Kanıtlara rağmen cezasız kaldı

Ailenin, dönemin OHAL ve jandarma yetkilileri dahil 30 kişi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirten Ertin, “Suçun nasıl ve kimler tarafından işlendiği nesnel kanıtlar ve tanıklıklarla desteklendi. Murat Aslan’ı kaçıran, işkence ile sorgulayan, infaz eden, bedenini yakarak kaybedenler açığa çıktı ancak tüm bunlar hukuki bir sonuç doğurmadı” dedi.

Devlet yetkililerini 27 yıllık cezasızlığa son vererek etkin soruşturma ve kovuşturma yapma yükümlülüğünü yerine getirmeye çağırdıklarının altını çizen Ertin, “Kaç yıl geçerse geçsin Murat Aslan için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten; devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 147 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir